top of page

Değişim ve Denge


Psikolog Bruce Tuckman'ın 1965 yılında yazdığı küçük grupların gelişimi ile ilgili makale bugün bir çok araştırmacının çantasındaki referans modellerden biridir. Buna göre, gelişmekte olan küçük gruplar 4 aşamadan geçerek olgunlaşır.

Bu aşamalardan geçerek dinamik, uyumlu, sorunlarla baş edebilen, kendine yeten ve verimli ekipler haline gelirler. Tuckman, bu 4 aşamayı Forming, Storming, Normingve Performing diye isimlendirmiştir (1977 yılında buna bir de Adjourning eklemiştir).

Tuckman, Forming aşamasında kendi modelinin takımla paylaşılmasını önermektedir. Ona göre bu 4 aşamalı modelin konseptini bilmek takıma faydalı ve yardımcı olacaktır. Tuckman'a göre bireyler, kişisel olarak çalışmaya daha yatkındır. Etkileşimler sırasında ortaya çıkacak uyumsuzluk ve anlaşmazlıklardan kaçınmak isterler. Rutin işlere dönme eğilimindedirler. Çünkü burası onlar için kendilerini rahat ve güvende hissettikleri bölgedir (comfort zone). Ancak, bireysel çalışma eğilimi bilginin yayılmasını engeller. Ayrıca bireysel olarak en iyinin icrası zaten John Nash'in oyun teorisine göre de yeterli ve efektif bir yol değildir. Herkes hem kendisi hem de çevresi ve etkileşimde bulunduğu toplum/topluluk için en iyi olanı yapmalıdır. Bu ikisi arasında bir “denge” kurulmalıdır.

Aslında her takımın büyümesi için gerekli ama aslında bir geçiş aşaması olan Storming zorlu ve sancılı bir aşamadır ve olabildiğince çabuk geçilmelidir. Bu aşamada hoşgörü ve sabır önemli rol oynar. Bireyler, farklılıklarının farkına vararak fikir ve görüşlerini açıkca paylaşabilmelidir. Fikirlerin ve görüşlerin paylaşılması büyük ve ortak bir fikir havuzu oluşturur. Buna adeta "serbest fikir pazarı" diyebiliriz.

Turgut Özal'ın 1993 yılında bir panelde gerçekleştirdiği, vefat etmeden önceki son konuşmasından bir alıntı paylaşmak istiyorum.

"..Serbest pazarda mallar ortaya, pazara geliyor. Orada beğeniliyor, beğenilmeyen eleniyor. İyisi ortaya çıkıyor, bir rekabet ortamı var. Fikirlerde de böyle olması lazım. Fikirlerde de rekabet gelecektir. Hangi fikir iyidir, hangisi doğrudur, kamu vicdanı bunun eninde sonunda doğrusunu bulacaktır. Belki başta yanlışını da bulur, onu da söyleyeyim. Yani bir müddet yanlış da gidebilir. Olmuştur da, çok propagandayla, bir takım reklamlarla, doğru olmayan bir fikir de piyasada bir müddet geçerli olabilir. Ama eninde sonunda doğru olan fikir hakim olur. Ve başkaca da bir yolu yok bu işin. Yani birisi, bunun hangisinin doğru olduğuna karar versin dediğiniz zaman, yanlış yaparsınız. Onu yapacak olan gene o fikirlerin pazarıdır. İnsanların tercihidir. Ve tabi şu noktanın çok önemle üzerinde duruyorum. Değişimin temelinde kaliteli insan gücü yatıyor, açıkça söyleyeyim.."

Üçüncü aşama, Norming, artık belli bir amaç ve ortak bir planda buluşan, üyelerinden bazılarının ortak çıkarlar için kendi görüş ve fikirlerinden feragat ettiği ve diğerleri ile buluştuğu takımlara işaret eder. Bu aşamada herkes ortak başarı için sorumluluk sahibidir.

Peki Tuckman bu 4 aşamayı sıralı aşamalar olarak mı telaffuz eder. Anladığım kadarıyla evet. Yani takımlar önce Forming, Storming, Norming ve en sonunda da, artık bir dış yönetime ve müdahaleye bile ihtiyaç duymayan, yüksek performanslı, muhalefeti olan ama uyuşmazlık yaşamayan, kendi kararlarını kendisi alan, yöneticilerinin katılımcı formatında olduğu Performing aşamasına geçerler. Ancak, artık belli bir amaç ve planda buluşan takımlar, yani Norming aşamasına ulaşan takımlar, kendi formlarını yeniden şekillendirirler ve bu formlar da yine ve yeni normlar üretir. Yani aslında bu aşamalar sıralı olsalar bile dönüşlü olabilirler.

Toplumlar da yeni formlarla tanıştığında normları deforme olur. Tuckman’ın işaret ettiği gibi, yeni formlar kendi normlarını dayatır. Ancak yeni normlar yine geriye dönerek formları etkiler. Sancılı da olsa bu gel gitlerin (Storming) arası kapanacak ve nihayet bir yerde "denge" sağlanacak ve sonraki aşamalara geçilecektir.

"Her form, içinden doğduğu norm'un hem ürünüdür hem de yeniden-üreticisi. Medeniyetler, kendilerini, formları üzerinden üretir ve yeniler. Yine medeniyetler arasındaki ilişkiler form'lar üzerinden gerçekleşir."

Dr. Yusuf Kaplan

Takımlar, organizasyonlar ve toplumlar, dışarıdan dayatılmadan, kendi formlarını ve buna bağlı olarak kendi normlarını kendileri oluşturmalıdırlar. Richard Hackmanbunun için gerekli beş faktörü 2002 yılında yayımladığı "Leading teams: Setting the stage for great performances" kitabında detaylı olarak ortaya koymuştur.

Hedeflenen şey yeni bir başlangıç ve dönüşüm ise, bunu başka takımların, organizasyonların ya da toplumların formları ya da normlarıyla yapamazsınız. Zaman kaybetmek istemiyorsanız ve başarılı bir dönüşüm gerçekleştirmek istiyorsanız, bu bir kültür dönüşümü olsa bile, kendi yapınıza ve doğanıza uygun dönüşüm hikayenizi ve kendi dengenizi oluşturmak zorundasınız.

bottom of page